MONEYBALL NEDİR, İŞE YARAR MI? | Oakland Athletics & Billy Beane | Yiğit Tezcan ile Film Bahane

Evet değerli izleyenler Film Bahane’nin yeni bölümüne hoş geldiniz. Kamera arkasında Engin Efe Uçar var. Daha az önce programa girmeden, geçen hafta ben Koç Carter’ı izlemeden geldim diye Alfasan Yiğit Ayık Bey’e anlatıyordu. Yiğit Bey de çok formda. Bu hafta bizi güldürürken düşündürecekmiş. Öyle bir iddiası var. Büyük bir şov ortaya koyacak. ikiniz yine her zamanki formunuzda UCLA tişörtüyle ben Amerikalıyım diye bağırıyor. O yüzden bugün Amerika’nın göz bebeği, dünyasorunun göz bebeği bir bara gittiğimizde ya selam ya ben Moneybol diye bir film var bilir misin diye hava attığımız Manibolu’u konuşacağız. Öncelikle Manibolu sadece bir kavram isim üzerinden nitelendirirsek falan aslında içi çok boş bir şey yani. Yıllar önce İlhan Cavcav’ın Kona, Kuşe ve Moschee’yi getirmesi de bir manibol. Donanımı haberdeki ölücülerin ucuza hard disk alması da manibol. Böyle bir şey bir şey ucuza kapatmak olabildiğince yüksek verimi alarak yani. O yüzden manibol diye hava atmayalım. İkincisi de şu bu maniball hikayeleri falan 70’lerde bir tane beybol oyuncusu var. Herif oynarken o eski devasa IBM bilgisayarları var ya Sadri Alışığın falan hani komputer komputer diye soru sordu filan. Onlara eski bir yazılım dilinde C’den falan çok önce bir kod yazdırıp neden second base oynaması gerektiğini takım patronu açıklattırmış falan. E, Cyber Matrix topluluğu 70’ten beri Society for American Baseball Research. Hem tarihini yazıyor hem bu istatistikleri araştırıyor. Aslında 70’lerden beri bu istatistik beyzbolla konuşulan bir şey. Size pas atmadan hemen beyzbolda neden bu kadar işe yaradığını söyleyeyim. Basketbolda, futbolda istediğiniz kadar analitik verin. Benim nazane araştırmalarım oyunun yine de sahada oynandığını ve intangibles dedikleri o değişkenlerin ölçülemeyen bazı değişkenlerin olduğu. Hem oyuncu performansların hem takım performansıyla ilgili. beyzbol öyle değil. Tur zamanlı, sıra zamanlı gibi. Ve e topu tutan takım savunma yapıyor elinde ve topa vuran tek kişinin performansı, topu oyuna sokması veya tribüne vurup home run vurmasıyla birlikte çok büyük bir bireysel değer kazanıyor. O yüzden beyzbolu biraz daha gerçekten istatistik kağıdı üzerinden işte 162 maça yayarak okumak mümkün. Bu manibol dediğimiz şeyin de bu kadar tutup beyzebol üzerinden bu kadar anlam kazanması o yüzden diyebiliriz. Daha birine salladık. Bilbiin’e de geleceğiz daha. Evet. Yiğit Bey bugün eee formunda daha programın ilerleyen programın ilerleyen vakitlerinde neler neler söyleyeceğini şimdiden çok merak ediyorum. Sadece size şöyle küçük bir ekleme yapayım. Tabii beyzbolun diğer sporlara kıyasla daha fazla maç sayısı da olduğu için hem sizin anlattığınız gibi istatistikte tabii hem sizin de anlattığınız gibi bireysellik önemli ama aynı zamanda çok daha fazla da elimizde sample size dediğimiz örnekleme sayısına da ulaşıyoruz ve bu işe yarıyor yani. Evet. Aynen öyle. O zaman yavaştan filme geçelim. Evet Nit Bey. Şimdi olay nedir? Bir genel mantığına da çok kısa açıklayalım izleyici yani ben Moneibolu izledim abi hiçbir şey anlamadım. Güzel burada bir adam oyuncu takas ediyor falan. Çok eğlenceli bir spor filmi anlamak istiyorum diyorsanız aslında dediğim gibi topu tutan takım savunma yapıyor. Topu atan adam da aslında attığı topa vurulmaması için atıyor ama önünde bir engel var. O da hani arkada bir hakem var ya topu vuran adam ve tutucunun arkasında bir alan var plate diye. Onun dışına düşen her top aslında bir tür errör sayılıyor ve dör tane yaparsan bundan vurmaya çalışan adam bedavadan o kaleleri gezerek ilerlemeye başlıyor. Yani aslında topu vurmasın diye atıyor. Vuran da topu vurup oyuna sokup o kalelere koşmaya çalışıyor. Hani topu tribüne vuruyorlar ya home run. O zaman top geri alınamadığı için tribünden otomatikman tüm kaleleri koşmuş oluyor ve sayı oluyor. En basit böyle anlatabilirim. Yani bütün manibol film boyunca duyduğunuz bütün geyikler aslında bu iki taraf arasındaki kitabında da öyle bu rekabeti anlatıyor. Çok temiz anlattınız bence. En basit böyle anlatabilirim yani. Siz anladınız mı Yiğit Bey? Ben anladım. Ben de anladım. Yani beyzbol 101 rehberi olmadan bir videoyu bu kadar yapabiliriz hocam. Ya bir beyzbol yorumcusu da zaten bu kadar anlatırdı Amerika’daki herhangi Çok teşekkür ederim ya. Düşündürdüm gördüğünüz de düşündü. Henüz güldüremedin ama düşünmek kısma oldu. Fazla düşünüyor gibi Yit Bey ama bakalım. Evet. Bizim yerimizde biraz da bilebin düşünsün diyelim ve ilk sahnemize geçelim. İlk sahnede bir Anadolu Kulübü sahnesine benzer bir sahne. Eee BBIN takımın genel menajeri. Eee takımın sahibine gidip diyor ki yıldız oyuncularımız gidiyor bize para ver. Para. Evet. Eee, şimdi şöyle aslında Ale’ın bütçesinin yarısına falandı sanırım. Jambi diye çok iyi bir oyuncuları var. Jason’ın Jambi Yankiz onu alıyor. Akland bunu nasıl oynatıyor? Sen MLB’ye draft olduğunda alt liglerde oynarken aslında belli bir süre boşa oynuyorsun serbeste düşmeden önce. Daha sonra Major League’de maç oynayınca kontratın işlemeye başlıyor ve atıyorum 4 sene, 5 sene falan minimuma oynuyorsun. Daha sonra bir hakem heyetinin devreye girdiği arbitration başlıyor. Hı hı. Orada sen bir para değerleme yapıyorsun. Hakem heyeti bir değerleme yapıyor ona aslında. Ve o parayı veremezsen hakem heyetininkini ödüyorsun. Ben sana 10 verdim. Hakem heyeti 15 dedi. Bittin abi. 15 milyon gibi bütçen yok. Expertiz gibi bir şey. Evet abi. O yüzden JB’yi salmak zorunda kalıyorlar. Çünkü bütçenin yarısına New York’la anlaşıyor. Yine başka oyuncular da anlaşıyor filmin başında. İşte Johnny Damon diye bir outfielderı var. 8 milyona falan şeye gidiyor. Red Sax’a. Burada da diyor ki yani ben senden çok para istemiyorum. bir tık daha fazla para istiyorum. Çünkü takımımız iyi. Bizi şampiyon yapacağım diyor. Ama burada eee belki de o analitikler nezdinde o sezonda 15 maç fark eden iki oyuncusunu kaybediyor herifte 195 90 küsur yok 102 maçtı galiba o sezon. Tabii 102 maç kazanan takımdan bir anda playoff sınırına inen bir takım kalıyor elinde. O da daha fazla para istiyor. Takımın ortada Steve Shot’tı galiba o zamanki. öyle bir paramız yok diyor. İşte şey vurgusu yapılı biz küçük pazar takımıyız diye ve eee bunun üstüne olaylar gelişiyor diyebiliriz hocam. Tabii yani şunu açıklamak lazım beybol’da aslında bu sahneyi daha iyi anlatabilmek için. NBA’de olduğu gibi bir maaş sınırlaması, cap sınırlaması yok beybol’da. Bu yüzden zaten bu aradaki farkla olş lüks vergisi gibi bir şey var ama o da tabii durdurmuyor. Yanke Red Sax’i yani New York Yankees gibi işte Boston Reds gibi, Los Angeles Dodgers gibi büyük pazar takımları çok rahat sizin üstünüze fiyat olarak çıkıp oyuncularınızı alabiliyor. Bu filmde %14’e 30 milyondu sanırım. Öyle bir yani 4 katı gibi bir bütçe var. %12’ye 39’du galiba. Ben de öyle hatırlıyorum. Öyle bir fark vardı. 3,5 katı falan gibi bir bütçe farkı vardı. Evet. Yani Oakland’da Athletics orada tabii daha küçük bir pazar olduğu için ve daha küçük bir finansman olduğu için onların bu yüzden az parası var. Bilebinde de o yüzden para istiyor ama maalesef isteği yerine bulmuyor. Evet. İkinci sahnemiz BB’nin eee scout ekibiyile birlikte ihtiyar heyetiyile birlikte yaptığı toplantı. Film filmdeki en aslında tartışmalı ve müthiş eğlenceli sahne. Eee His Fabio diye bir sahne var. Fabio da eski bir İtalyan kod modeli. Böyle sarışın şey gibi Hemen tipli bir herif. Tamam mı? Burada yaşlı beyzbol eee scoutları var. İhtiyar etti. Şimdi analitics dediğimiz şeyle aslında beyzbol oyuncu izleme kısmı epey bir ters dşüyor. Yani futbol kadar uyumlu olduklarını, el ele gittiklerini söyleyemeyeceğim. Eee yüzü güzel diye bir kara var burada. He has good face diye. Bunu gerçekten söylüyorlarmış. hani karizmatik, kendine güveni yüksekse beyzbolu da yapar gibi aslında bize Orta Çağ’dan kalma bir atletik performans değerlendirmede mantık gibi geliyor. Burada tabii scoutların oyuncularla ilgili böyle tipi güzel. Biri diyor ki kız arkadaşı en üzerinden en iyi ihtimalle on üzerinden 6 bence 7 falan böyle şeyler tartışıyor. Hani scoutlar hiçbir şey bilmiyormuş gibi. Ama tabii scoutluğun böyle ince bilim tarafı da var. Yani topun sopadan çıkan sesinden tut eee birçok şeye kadar ince şeyleri görüyorlar. Ama 20 yaşında, 19 yaşında bir çocuğun projeksiyonunu yapmak, gelecekte nasıl oynayacağını bilmek, scoutlar açısından da analitics açısından da beyzbolda birazcık zor draft yapmak. Burada da aslında filmde şey bir kopukluk var. Kitapta da anlatılan 2002 draft sürecini anlatıyor. Oysa ki gerçekte MLB draftı sezon başladıktan sonra oluyor. E bir ay sonra, 2 ay sonra. Burada sene başında draft sahnesiyle kitaptaki hani sezon öncesi oyuncu arıyorlarmış kısmını belir karıştırmışlar. Kafalar o anlamda karışmasın. Yine hemen akabinde de Bilbe’in kendi oyunculuk sahneleri gelmiş. Eee Bilbe tam böyle five tool player dedikleri her şeyi yapabilen sahada çok iyi basketbolda oynarmış. Acayip atletik. Good face yakışıklı. Eee hem de topa da vurabiliyor. Outfield oynuyor. Uçarak topları tutuyor savunmada falan. Her şeyi yapabilen bir yıldız potansiyeli. Önünde iki seçenek var Bean’in. Stanford’a gidip iyi bir eğitim almak veya METs’e işte signing bonus dedikleri bir para veriliyor draft edilince bu paraya gelmek. 18 ya da 20 falan draft ediliyor galiba. 1000 aslında ilk 10’da da draft edilebilir ama şeyi bilemiyor. Scout’lar ürküyor. Ya bu üniversiteye giderse ne yaparız? Çünkü o zaman o hak yanıyor. Yani öyle bir takımları koruyan bir şey yok. Ve eee ironi ile başlıyor film aslında bize şunu anlatıyor. Bean scoutların beğendiği o oyuncu ama ileriki karelerde de onunla ilgili bunalımını göreceğiz. Kendisi oyuncu olarak asla bir noktaya varamıyor. Hatta bir takım arkadaşı var Leni DSR diye. Draft ettiği, topladığı bütün oyuncular Dikstra’ya benziyor. Dikstra şişman, daha böyle ufak, çok atletik olmayan bir adam. Birlikte Mets’in alt lig takımlarında oynuyorlar. Hatta bir gün maç izlerken o meşhur anız var ya seninle konuştunuz Dster’ı meşhur bir atıcı görüyor. Diyor ki bu kim lan diyor Steve Cton diye meşhur bir atıcı. Bilbin diyor ki ne diyorsun yani oyunun en iyi atıcılarından birisi ya attı her topu vururum ben diyor. Hani böyle bir salt özgüven gerekiyor. İşte BBINE o özgüveni arıyor oyuncularda. Yakışıklılığı, atletikliği değil de kendi beceremediği stresinden ötürü oyuncu ileriki karelerde sopaları kırmasını falan da göreceğiz. O hep şeyini anlatıyor. Ben beklerken topu diyor çok hiç konsantre olamıyordum. Huzursuzdum diyor. Yani resmen bir kafese kapatılmış kuş gibiydim. Aslında çok kötü bir draft tercihiydim ben diyor. Kimse bakmadı ona. Bende dikkat etmedi diyor. Bu da aslında filmin karakter üzerinden şeye yansıması. Kendi seçtiği oyuncu tipleri de filmde de bir iki oyuncu göreceğiz. Jeremy Brown diye bir catcher seçiyor. Şişman falan. Hani tipe bakmamak lazım. Atletik özelliğe beyzbolda. Topa vuramazsan çünkü hiçbir işe yaramıyorsun. Yiğit Bey o kadar güzel anlatıyor ki ben estağfurullah hocam keyifle dinliyordum. Bir an boşta kaldım. Sözün bize geldiği anda boşta kaldım. Donanım haber gibi bir seviyeye bir daha indiremedim ama. Evet o zaman bir sonraki sahnemize doğru geçiyoruz. Bir sonraki sahnemizde sahne oyunlarda yıllarca insanları kazıkladım. Takas sahnesi. Yapay zekayı eee artı bir miktar para. O o tam olarak o sah Cihan bir artı bir miktar para karşılığında takıma kime katabilirim diye gezerken eee biri be Cleveland da Cleveland Indians galiba takımın değil mi? Yanlış döneminde en başarısız uzun süre yönetilen takımlarından biri hatta haklarını Major League Baseball diye başarısızlıklarını anlatan bir film vardır. Komedi filmi Charlie Shin falan oynar. Evet. Takımın adı hala Indians mı bu arada? Değişicinden değişti. Değişmediyse çünkü çok büyük bir çok büyük bir olay çıkartacaktım. Red Skins hayatımızdan çıkardıkları için. Eee, orada kendisinin kaderini değiştirecek. Biraz para deyim. Orada kendisinin kaderini değiştirecek olan Pete’le e tanışıyor. Ama tabii ki de Peete bir kurgusal karakter. Peete’in eee, gerçekte kim olduğuna isterseniz bir yavaş yavaş giriş yapalım. Paul Depodesta diye bir adam gerçekten Be’in ekibini aldı ve asistan CM yaptı. Yanında yetişmiş. Bu sezon oynanırken Depodesto Blue Jason C’ olmuş. Yani artık Oklu’nun kazandığı başarıdan sonra o kendi kıdemini yaratmış. Daha sonra Dodgers’ın da eee GM’ini yapıyor. Bir iki takımını daha yapıyor. Hatta Amerikan futboluna bile böyle bir ekütif rolde gidiyor Bronz’ı. Şimdi de en son Kada Rookiz’e dönmüş sanırım. Ya Yale ya da Harvard mezunu olması Harvard. Evet gerçekten Harvard mezunu bir ekonomist kendisi ve beyzbolda çalışmak istemiş. Yani karakterin Peter Brand karakteriyle uyumlu olduğu bir nokta var. Ama Podesto özel olarak kitapta olmasına rağmen detaylı bir şekilde anlatılmasına rağmen filmde olmayı kendisi istememiş hocam gibi bir durum var. O yüzden Peter Brand adlı uydurma bir karakterle aslında biraz uydurma bir şekilde karşılaşmışlar. Sizin dediğiniz gibi Depodesta kendisi filmde olmak istemediğini söylediği için eee Peter Brand isminde bir hayali karakter yaratılıyor ve orada da yine aslında timeline’da bir değişiklik var. Siz dediğiniz gibi evet daha erken bu ikinin yolu. Zaten şöyle bir şey var yani e Depodesta bulunca manibol şifresi açılmıyor hedefte. Anladın mı? Orası çok uydurma. Eee Oakland’da en son beyzbol oynadığı takım Twins Oakland’da gidip ben diyor ki ben beyzbol oyuncusu değilim artık. Beni alt ligi atıp sürekli yukarı çıkarıp durmayın. Takım değiştir durmayın. Ben scout olacağım diyor. Orada zaten Sandy Elderson diye bir cmi varlandın. Ve işte Ricky Henderson falan iyi bir takımları var. Jose Kansekolu falan. E da bu beyzbol skandalının baş şeyi adam. Herkese ben iğne vurdum diye kitap yazan adam Juice diye. Neyse iyi bir takımları var. Ve zaten Sandy Elderson bu matrikleri kullanmaya başlamış. Hı hı. Bu heriflerden çok önce yani. Daha sonra işte Bilbin takım içinde yükseliyor. Onun yardımcı GM oluyor. Podesta’yı da Dep Podesta’yı da kendine yardımcı GM olarak alıyor. Burada da o meşhur Runs Allowed formulası var. O formülanın ne olduğunu aslında biz de sana soracaktık. filmde de direkt sahnesi olduğu için bunu da sahnelere eklemek istedim ben açıkçası. Eee, bu analitik bir formül. Eldeki oyuncu grubundan toplam eee, bir projeksiyon yapıyorsun. Run, sayı projeksiyonu sezonluk. 162 maç olduğu için dediğin gibi işte bilmem kaç yüz run yaparsak sezonda şu kadar maç kazanabiliriz gibi bir şey çıkıyor ortaya. Tablo çıkıyor. Bizim aslında bütün bu filmde de referans verilen birisi var ya Bill James. Evet. Bence bu arada tarihin en ipor yazarı. Müthiş bir baseball Abstract diye kitabı var. Daha eğlenceli. Bu kadar analitik değil. İnanılmaz iyi bir yazar. Yani 1910’lardan alıyor oyunu ve e sadece oyunu değil çevresini saran bütün kültürü inceliyor. Şimdi tweet atıyor, iki kişi like atıyor ve sen bilmiyorsun dede falan yazıyorlar adama. Koskoca biles abi. Sosyal medyanın acilen değişmesi lazım yani kısıtlanması de şey yapıyorlar. K almıyorlar pek. E müthiş bir herif. Herif aslında gerçekten iktisatçıyken ben de beyzbol yapacağım diyor. Beyzbol istatistikleri yazıyor. Aslında ilk sene bir kitap yazmış. Şu an sayıyı uyduruyorum. 50 tane satmış istatistikçi. İkinci sene 100 satmış. Demiş ki bu rate’te giderse çarpı 2 5 10 sene kurtuluruz yani onun sattığı sayıyla demiş. Eşi de bayağı destek olmuş falan. İlk başta hep fantezi liglerinde kullanıyorlarmış ama Bill James der ki bunun böyle olduğuna yemin ederim ama ispatlayamam gibi bir açıklaması var. kadro dizilimlerinde o topa vurma sıralaması var ya maçtan önce kendi izimi görüyordum Redx’ta falan diyor ama kimse benim varlığımı kabul etmiyordu. Hani değişmeye başladı ben onu yazdıktan sonra 1000 satıyor, 2000 satıyor. Eee aslında takımların CM’lerine soruyorlar, koçlarına soruyorlar. Bunlar şey diyor ya fantasy, baseball bullshit diyorlar bunlara. Hani saçmal ıvır zıvır spordan anlamayan adamların yaptığı bir şeyler diyor. Oysa ki o şeyi iddia ediyor. Yani benim eee kaynaklarımı aslında referans vermeden zaten kullanmaya başlamışlardı 80’lerde daha diyor beyzbolda yani. Ama eee Atletics’in geçirdiği filme de konu olan o 2002 sezonu kendisinin de talihini değiştiriyor. Zaten filmin sonunda da görüyoruz. Red Sox’a bir bileceğimizi alacaklar. Evet. Gerç danışma rolüyle kendisi katılıp müthiş bir insan. Müthiş bir staf ya. Dışarıdan gelen birinin sporu değiştirme hikayesi müthiş olay yani. Ama tek değil yani bu runs created falan onun formülleri. O yüzden ona çok atfediliyor. Ama kendi de söylüyor zaten. O saber matrix subber dedik ya bir topluluk vardı. Orada birçok adamın bu işe birlikte yaptığı bir aslında araştırma ve katkı var. Yani beyzbolu sahada oynandığı gibi değildir. Rakamlarla bir şeyleri değiştirebiliriz sayılarla diye. Evet. Filmin en ikonik sahnesine geçiş yapacağız buradan. E yine Akil adamlarıyla birlikte BBIN toplantıdayken yanına Jonah Hilili’i alıyor, Pe alıyor ve akil adamlar. Geç kaldım. Biraz legli güldüm kusura bakmayın. Gerçekten akiller yani. Sizin orada aklınız ne söyleyeceğinizdeydi. E ben sizi o yüzden hiç e şey yapmadım. Hiç gülmenizde herhangi bir sorunun olduğunu düşünmüyorum. Estağfurullah. Sağ Allah razı olsun Efe Bey. İzinle verdiniz. Akil adamlarıyla toplantıdayken, eee, söyledikleri hiçbir oyuncuyu beğenmeyip ü tane oyuncunun ismini yazarak Evet. 15% diye bir istatistik söylüyorlar burada ama bu çok basite indirgemek. O zaman herkes 15 percentage’ı biliyor ve az çok değerinin farkına varmış 2002’de yani sadece percentage üzerinden 2003’te takım kurma. Ama şu doğru biraz ona fazla değer veriyorlar. Yani sadece topu vurup oyuna sokup işte sayı fırsatı yaratması değil. Aynı zamanda sabırla bekleyip rakibe işte d tane hatalı atış yaptırtıp atıcıyı yormak. Çünkü atıcı sınırı var kadroda. 12 13 atıcı taşıyorsun sezon boyu kadroda falan gibi bir planlamaları var. Bu kadar basit değil yani. O salak değil diğerleri de. Bunlar da o istatistiğin değerini biliyorlar. Burada scoutlar bu istatistiğe hiç değer vermemiş gibi görünüyor. Çünkü onlar daha klasikçi. Agresif olsun, yakışıklı olsun, kız kaşı güzel olsun, topa vursuncu işte bu Form 1 pilotu arıyorlar kendilerine. Bin anlamadığın bir şey arıyorlar. Arıyorlar ama scoutların haklı çıktığı yerler olacak. Senin Fabio diye soran o insan bu. Who is Fabio. Evet müthiş sahne ya. İşte Jeremy Ciambi’yi alıyorlar burada. E David Justice’in alındığı yer. Üstüne para veriyor. Giants şey Giants bizi andı. Yankis. Evet. Kontratın yarısını Giants diyorum perfel takımı ama bir de aynı zamanda San Francisco Giants’ımız var. Bu David Justice’i alma hikayeleri de filmdeki yaşlı adamı ona bir deney olarak biraz almışlar. Yani işte onun atıyorum 7 milyonun kontratının yarısını şey veriyor ya bütçe de yer kalmış 3,5 yaş ilerlediğinde o 15% düşmediğine dair bir iddiaları var. böyle bir oyuncu alıp oynatalım diyorlar. Ortalamada bir verim alıyorlar David Justice’ten. David Justice bu arada bir star hani bayağı eee şey final World Series falan görmüş. Bayağı önemli bir oyuncu. Hatta eee size hemen dedikodu vereyim mi? Tabii ki de. Haliy’nin de eski sevgilisi kendisi. Tabii. Ben önemli bir ikon yani açık spor ikonu. İnanamıyorum. Dedikodu da verdik. Sen de hemen alıberi açtın. Evet. 90’larda doğru bir tercih vermiş kendisi. David Justice çok doğru bir tercih vermiş. Evet. Biz Halıberry’yi puanlamaya geçmeden önce isterseniz bir sonraki sahnemizde eee Chris Prettıma dahil edecekler. Scot Headberg, Scotty H’i, Scott Headberg’ü. Çok sevdiğimiz bir film bu arada. Yani geçiriyoruz ama her diyaloğunu da ezberebiliyoruz. Yani eee bence spor filmlerinin arasındaki en iyi filmlerden biri bu arada. Hani film içinde çok fazla kurgu var gerçek hikayeye kıyasla baktığımızda. Ama gerçekten beybolun güzel anlatıldığı filmlerden biri. Bu arada konun hakkını verelim. Eee, birlikte gelen Infield koçu. Gerçek bir koç. Şu an adan hatırlayamadım ama gerçekten Scott Headberg’e ilk base’te oynamayı öğretiyor. O da olay şu. Eğer sen tutucuysan Scott Headberg’in eski pozisyonu, sürekli topu kalelerdeki savunmacılara atman gerekiyor. Yani kolu bitmiş bir tutucunun hiçbir işlevi yok hocam. Hani kolunda asla iyileşmeyecek bir sinir hasarı var ya. Benim iki kolumda da var bu arada. O yüzden boks yapamıyorum diye ara bir bilgi ekleyeyim. Yaşlılık. Hocam beyzbolda oynayamıyorsunuz tabii ki. Ham beaszbolda oynamayı çok isterdim gerçekten. Ya da Yiğit Bey’e First B’de oynamayı öğretmemiz lazım. Evet. A first B’de oynamayı gerçekten öğretmişler. Pickin machine falan diye moral verme ama first base oynayabileceğin en kolay pozisyon. Yani Necip Uysal daha zor pozisyonlarda oynadı onu söyleyeyim. Stoper oynuyor, bek oynuyor, orta saha oynuyor. Sofor bile öne alınmıştı galiba bir maç. Ben bu Scott Edberg first base yani Necip kendisi öyle anlayabilirsiniz. Necip Uysal rolünde takıma geliyor. Yine Scatadg’ün değeri de o 15 percentage dedikleri yani istatistik analitik olarak değerli bir oyuncu. Aslında tutucu olmasa bile first base’e koyabiliriz diyorlar. Buradaki sıkıntı şu. First base’e zaten en kötü savunmacını gizliyorsun. First base oynayan adamların yarısı aslında orijinal first base değil. Devşirilmiş adamlar. Yani hücumda topa sopayla iyi vurduğu için savunmada da oynatmak zorunda olduğun için onu first base’e gizliyorsun. Aslında en basit, en temel footwork isteyen pozisyon. İşte Headerwork’de başta endişelenmiş falan ama zamanla ilk vuruşu yapan First Base’e geliyor ya herkes de arkadaş olduğunu falan filan. Gerçekten öyle bir süreçten geçmiş. Ünlü bütün efsanelerle orada sohbet ediyormuş falan. Yavaş oynanıyor ya beyzbol falan. Çok iyi bir first baseman oluyor. Hatta iyi bir kontrat alıp bir takıma daha gidiyor. Daha sonra Oaklandın Tezden. Eee, bir küçük ekleme daha şöyle yapayım. Siz daha iyi anlatırsınız aslında ama beyzbol sezonu bahsettiğimiz gibi çok fazla maç içerdiği için Hı hı. aslında oyuncular eee artık tabii biraz bu load management dediğimiz olayla da birtim bir maç oynayıp iki maç oynayıp mesela sonraki iki maç dinlendirilmeye de başlandı. O yüzden geniş bir kadro lazım. O yüzden her eee alanda etki edebilecek oyunculara ihtiyacınız lazım. Bu yüzden işte hani ekstra oyunculara gidiliyor. Her oyuncuya değer verilmeye çalışılıyor. Hani izleyicilerimizin normal sporlarda alıştığı gibi işte basketbolda 5 kişi vardır. Rotasyon 8 kişidir. Her maç 8 kişi oynar mantığını beyzbolda yapamıyorsunuz. Çünkü sağlık durumu el verdi. Çok fazla patlayacağın anda var. Bir de o kaymalar, etmeler, çimde yuvarlanmalar, topu tutmalar falan derken çok sakatlık yaşanıyor sezonda. Y bu yüzden olabildiğince geniş kadrolara ihtiyacımız var. duruyor gibi duruyor ama tam bir patlayıcı kuvvet istiyor aslında. Vurma aksiyonu, koşma aksiyonu, her şey atletik kısa süreli patlayıcılık istiyor. Onların hepsi de bir süre sonra vücudu yıpratıyor tabii. Her gün iki gün arada bir bir günlük boşluk oluyor ama her gün maç oynuyorsun. Abi tabii bazı günler günde iki maç oynadıkları bile oluyor galiba. Öyle bir denklemi de vardı. Evet. Evet. Açılış günü ilk maça geliyoruz galiba hocam. Chat Bradford’ın “Bana kimse şans vermedi. Siz verdiniz” dediği an. Bu doğru. Çünkü Chad Bradford topu yerden şöyle atıyor ve eee aslında Major League’de kısa süreler oynasa da ve bir alt ligi, 3A, triple A liginde çok iyi oynasa da gerçekten atı stille ve düşük hızla 8283 mil topu atmasından ötürü bir önyargı oluşmuş. Harbiden oynatmıyorlar. E bu manibol. Evet. Güzel seçim yani tipine bakmadan alınmış bir adam. O sidearm diye dediğimiz kol yandan şıklığını atma. Evet. Kendisi daha da aşağıdan atlatıyor. Yavaş atıyor. Aslında maç boyunca vurucular bir ritim ve tempoya giriyor. Tamam çok kısa süren var top gelip sen bir reaksiyon verene kadar yani 90 küsur milden yukarıdan atan adamdan 80 mille aşağıdan atan adama girdiğinde bir şey de kaybediyorsun. Maç konsantrasyonu da kaybediyorsun. Aslında iyi bir şey bile böyle birinin kadroda olması yedek atıcı olarak diyelim. Programın ortasında makale yazıyor kendisi. Hayırdır? Kendisi bir e anekdot aktarmamızı istiyor. Çekimlerin yapıldığı saha DGER’ın kolezyum değil miymiş gerçekten? Şöyle ki burada sekiz farklı maçın görüntüsü var yani film boyunca ve sekiz farklı maçın görüntüsünün hepsi Dodgers Dodgers Stadyumunda çekilmiş. Sanırım Satriani de gitar çalar açılış ilk maçta değil mi? Satrianiydi. Evet öyle de bir kara var diye hatırlıyorum. Bilbein maçları izlemiyor. Gerçekten öyle bir hastalığı varmış ya. Ne kadar dramatik herif. Kendini nasıl yazdırmış kitapta? Totem totem. Kitapta nasıl yazdırmış kendini? Ama yok maçları izlemiyorum ben şeyim. Bilim adamıyım ben. Biraz böyle abartı da var filmde. Yani filmde bir adam arabayı kırıp tekrardan stadyuma gidiyor. 20 galibiyet eee galibiyet görmek için. Geleceğiz Okare. Şimdi şunu söyleyeyim. Burada şöyle çok büyük bir problemimiz var. Aug’ın büyülü sezonu başlıyor ya. Filmde manibol teorisi üzerine kitapta anlatılan adamlar takımın en iyi oyuncuları değil abi. Tamamlayıcı parçaları. Böyle bir küçük sorun var. Eric Xavz Miguel Teha da sahada oynayıp topa vuran adamlar en iyi iki oyuncusu onlar. 30’ar küsür home run vurmuşlar o sene ve hep hücum tarafı anlatıyor. Hücumda nasıl yaparız? Aslında bu takımın inanılmaz iyi bir atıcı grubu var ve çok az sayı yiyorlar. Abi Berezito, Mark Muler, Tim Hudson, Core Lidl müthiş bir defansları var. O yüzden atıcıları çok iyi. Ve buradaki hiçbir teorinin atıcılarla alakası yok abi. Çünkü o işin dışında kalta manivol kitabında atıcı bulmak için bir formül geliştiremedikleri altyapılardan neyin üstte işe yaradığına dair bulamadıkları söyleniyor. Yani tesadüfi demeyeceksin sonuç olarak bir farm sistem dedikleri altyapı kurulmuş ama filmde anlattıkları şeylerle takımın başarısının aslında hiç alakası yok hocam. Film düştü. Gidelim. Düştü yani film şu anda ama hiçbir alakası yok yani. Başarıyı getiren en iyi oyuncular filmde yok. Ya şöyle istatistik sitesine bakıyoruz mesela. Eee o dönemin en iyi oyuncusu var istatistiği. Evet. Berizito 1. Tim Hudson atıcı Taurucu. Filmde bahsedilmiyor. Mark Müller atıcı Eric Shavz Third Baseman mini short stop. Cory Lidle atıcı. Yani en çok bahsedilen Hberbg 7 oyuncusu. Evet. Evet. En çok bahsed oyuncu oyun. İşte orada istatistiğin yetmediği alan devreye giriyor. O da tabii filmin konusu istatistik ve bilin övülmesi olduğu için geri plana atılıyoriz gibi. Kesinlikle filmi de düşürdük ama ya biraz öyle yani dedik ama Bileb’nin günah çıkarması bu film yani kendince günah çıkarması. Evet hocam sonraki sahnemiz nedir? Sonraki sahnemiz BB’nin soyunma odasında Jan B’nin kardeşinin yaptığı ahlaksız hareketlere verdiği tepki. Evet. Ceremy Cen analitik açısından çok değerli bir oyuncu. E outfield’da oynatmaya çalışıyorlar. Defansif açıdan da çok kötü bir oyuncu. Eee bu takasın bu arada kendi manibol felsefeleri için gerçekte de bir mantığı yok. Gerçek bir olay olduğunda da artık hani takımın gerçekten kazanmayı çok umursamaması sonucu fişi çekip bir kişi feda etmiş abi. Hani demiş bu böyle gitmeyecek bir şeylerin değişmesi lazım zaten. Biraz CM olarak felsefesi de o. Bütün spor takımları için önemli bir ders. Şampiyon takımı tamamen aynı tutarsan en azından Benç’ten gelen bir önemli rol oyuncusu falan değiştirmen lazım. NBA’de de çok görüyoruz ya. Yeni enerji abi bir de iki kişi gidecek yani herkesin yeri full garanti olursa o bir rutine bağlıyor. O yüzden burada Jeremy Chan şutlanıyor hocam. Evet, trade deadline’na geldik artık. Evet. Evet, trade deadline joh’in keyiften e uçtuğu anlar ve e tabii öncesinde sizin dediğiniz gibi bir temizlik yapıyor kendisi. Aynı zamanda filmde millet kazıklıyor. Evet. Anlatılan milleti kazıkladığı sahne anlatılan noktada o Scotty A’i oynamaması nedeniyle sürekli kendi oyuncusu oynasın diye P’yi yollaması. Evet. Eee, yani işte GM’le Koç arasında Star falan oluyor bu arada ligde. Daha sonraki yıllarında da ama müthiş elit bir oyuncu değil ya. Türkiye’de çok anlaşılması zor bunun. Hani futbol direktörü ve teknik direktör aslında futbol olayında bunun karşılığı ama Amerika’da daha oturmuş bir sistem. GM takım kuruyor, antrenör takımı yönetiyor. Burada antrenörü de kimse takmıyor. Evet. Burada antrenörü kimse takmıyor. Onun o bu arada antrenörün de e gerçek hayatta takım çalıştırmak olan antrenörün de eee filmle ilgili çok büyük itirazları var. Hani beni tamamen rezil bir adam olarak göster sene başka takımda çalışıp 100 maç kazanmıştık senede. Olmasın. Ben böyle bir adam dedim. Bu kadar biriyle hiç aramızda bir eee yüksek tansiyon yok bu arada. Evet. Tuhaf yöntemleri vardı takımın ama bizi de tamamen dışlamıyorlardı diyorlar. Şimdi hocam kitapta burayla ilgili enteresan bir anekdot var. Kitapta aktarıldığı haliyle söyleyeyim. Gerçekten öyle bir dönem yaşanmış ki üst üste iyi takaslar yaptıkları Bilibe’in aradığında rakip takımlar takas yapmak istemiyormuş. Yani bir şekilde kazıklanıyoruzdur diye. Enteresan bir dezavantaj ya. Bu herif bizi bir şekilde yoluyor abi yani. Çok iyi görünüyor bu takas bizim açımızda ama bilmediğimiz bir şey var. Buradaki konuşmalar falan ona gönderme. Hani bezmiş bir şekilde açıyorlar ya Billy Aren çünkü Billy cidden elindeki küçük parçaları az parasıyla oynayıp duruyor abi bir tane kitapta kare var. Bir tane vurucu var istediği. E Toronto Blue J galiba sezondan umudu kesmiş bir takım takas etmek istiyor onu. Red Sax’a mı net takas edecekler? Diyor ki sen bana takas et daha fazla şey veririm diyor. O buna mı edeceksin diyor. Parasını ödeyemiyor oyuncunun. Ama bu yüzden diyor ki Bibin şöyle bir teklif yapıyor. Oyuncu bana yolla kısa bir süreliğine. Ben senin adını takas edeyim ama bana altyapman şu oyuncuyu ver. Adam aynı malı satıyor ya. pazarda şey satar gibi. Çok ilginç yani. Sende bir adam var hocam. Sen takas edeceğine ben takas edeyim. Ben daha çok adam alırım senin için ama sen de altyapından birini ver. Herif kendinde olmayan malla bile altyapısında bir oyuncu almaya çalıştığı anlatılan efsane bir hikaye var. Gör ya hard disk alıyor gibi forumdan ya. Tam bir esnaf kendisi. Bu da holosco sahnesi. Yedek atıcı ve nakit lazım. Nakit var. E bütçede o kadar bile yer yok. Rinon’u istiyorlardı galiba. Solak bir e left arada oyuna sokuyorsun. Çünkü takımı dizerken sen vurucu sırasını solaklar solaklara daha kötü vuruyor. Mesela sağ el bir başlarsa solları yukarı yazabiliyorsun falan filan. Eee bu ona göre dizebiliyorsun. Arada 2ü solağın olması falan iyi yani takımlar. Bir beyzol hikayesind. Bu da bir man. Evet. Penya küstü gidiyor. Evet. Sonrasında Trade Deadline’da da istediği oyuncuyu kadrosuna katıyor Bribin ve o efsanevi sonrasında bu arada Hetbirdte oynuyor o anda o kadar panik olmuyor da gerçek değil. Sezon başından beri oynatmaya çalışıyor ama daha çok yer açmak için Penya da iyi bir oyuncu olduğu için Penya’yı şutluyorlar aslında. Olay o. Ve sonrasında artık Ds’in o sezonunu daha özel kılacak olan hikayeye üst üste 20 galibiyete Evet. Geliyoruz. 20. maçta Alpasan Yiğit Bey’in de dediği gibi kendisi kızıyla konuşuyor. Baba maça gitme diyor. Kızı totem yapmış. totem yapıyor. Bin sonrasında maça gidiyor. 11-0 öndeyken bein geldiğinde takım kötü gitmeye başlıyor ve sonrasında büyülü bir an yaşanıyor. Evet bu sahne aslında beyzbolda böyle 20 maçlık bir seri yakalamak şans yani. Çünkü en iyi takım 162 maçın 100’ünü kazanıyor, 62’sini kaybediyor. Falan son sezon olmadık bile galiba. 100 takım 100 maç kazanan bir takım. Eee burada gerçekten bir totem yapıyor. Scott Headerberg’da o gün oynamayacağız. Senin bahsettiğin dinlenme günü. Hatta inanılmaz fazla kahve içmiş. Kendi anlatıyor. Yani oynayacak olsa o kadar kahve içmem diyor. Bütün gün Clubho dedikleri, oyuncuların takılıp kağıt oynadıkları yer var ya orada bütün gün kahve içmiş. Hatta bir tane bir bet vermiş buna. Bir fan hani yani beyzbol sopası üreten biri speklere uygun bir bet vermiş. 10la falan vurmuş bu topa oraya koymuş. Yani betini bile getirmemiş. Hazır değil yani. İşte bu pin cheating deniyor buna. Girip yedek vurucu olarak giriyorsun. O sahnede aslında o sezon 171 Home Run vurmuş bir adamın home runası tutuyor ve aslında hikayeyi daha da büyülü yapıyor. Yani Scott Headberg bunu yapsın diye bu takımda değil yani. Evet. Evet. Böyle de büyülü bir an oluşuyor gerçekten. Gerçeği de tüyleri diken diken eder. Yani o gerçek anda televizyon yayınından o Barea Network’ün televizyon yayınından izlerseniz harbiden tüyleriniz diken diken olur. Ve filmin artık son sahnesi Bilin. O başarılı sezon. Tabii yine playoff’ta aslında hüsranla sonuçlanıyor kendisinin. Eee, biz hiçbir şey başarmadık sonuçta son maça gitmedik ve son maçı kazanamadık eee dediği bir sahne. Orada bir hayal kırıklığı görüyoruz. Bir laf çakma da görüyoruz. Beyzbol sahada oynanır. Öyle hesap makinelerıyla kadro kurarak oynanmaz gibi. Yanlış ya. Sahada da oynanır tabii de mesela yani beyzbolda clutç yani sporda bile tartıştığım bir şey benim. bezbolda cl olduğunu çok zor yani. Çok zor. Çünkü dediğim gibi o 162 maçta her şey mana kazandığı için 7 maçlık playoff serisi bir tık şans işi hocam yani. Burada da John Henry’den Red Soxs’ın eee sahibi John Henry’den büyük bir teklif alıyor. Dönem için rekor kaç? 12 milyon dolar mıydı? Gel takımının başına geçti John Henry daha sonradan Liverpool’ da alacak Red Sox’a fethedince. Hatta Racing’in de yatırımcılarından, kurucularından biri. Liverpool’a da aynı felsefeyi getirecek. Hatta Club Dortmund’la çok kötü giderken Liverpool alıyor ya sonraki sene. O ilk yarı 16 giderken bir sonraki yıl şeye gidiyor. Eksiyi gelip anlatmış Alman federasyonuna. Adamın adını unuttum. Çok meşhur bir analitikçisi Liverpool’un. O sistemi kuran, klopu da isteyen. Aslında bu takım başarılı. Göreceksiniz ikinci yarı işte Dortmund’da 3üncü ikinci öyle bir şey bitiriyor ligi falan. John Henry bu analitik işinde şey bir para babası olarak yatırımcısı gibi bu işin bu felsefeyi gütmüş ama Bilbein gitmiyor takıma. Fakir Oakland’da kalıyor. Daha sonradan hisse falan da alacak. Yani yönetimin de bir parçası olacak. Bence burada mantıklı bir karar da alınmış olabilir. Yani Red Sax’a geçse sadece o front office dediğimiz görevde kalacak ama burada bir takımın ortağı alıyor vesaire. Okulund küçük pazar falan filan gibi bir hikaye var. Yani romantize ediyoruz ama bir mantıkta istediğim gibi hareket edeyim hani bir hisse alayım bir şey yapayım da devreye girmiş burada ki sizin dediğiniz gibi hala kendisi takımın bir parçası. Takımın başkan yardımcısı şu anda. Artık b günlük beyzbol operasyonlarıyla ilgilenmiyor ama takımın man yapmıyor. Las Vegas’a taşınmasına yardımcı oluyor kendisi. Artık AL A diye bir takım yok. Gördüğünüz görüğünüz karanlık tuhaf tribünlü kolezyum yok. Raiders için de yok. İkisi de takım maçlarını orada oynuyordu. İkisi de Vegas’a geçiyor. Ya bu spor çok dandik oldu ya. Koskoca Raiders’ı ezedili Vegas’a götürüyorsun. Sonra da bayis bahis diye ağlıyorsun. Abi Vegas’ta takım mı olur ya? İşte Vegas’da takım mı olur abi? Spor takımının ne işi var Vegas ne anlar spordan ya? İşte geleceğimiz nokta zaten bu filmde buydu. Moneybolu her yerde yapabilirsiniz hayatınızda ama elinizdeki bütçe manibolunuzun ne kadar başarılı olacağını belirleyen noktadır. Belirleyen nokta. Evet. Yani Red Sox’la manibol yapar. Y Real Madrid’in falan çok yapmasına gerek yoktu ama Red Soxla evet bileceğim şampiyon ol ama yine en büyük 3üncü bütçeyle şampiyon oluyor. Dediğimiz gibi filmdeki problem başarıyı getiren atıcıların bize empoze edilen manibol taktikleriyle hiçbir alakası olmaması. Birinci problematik bu. İkincisi kitapla alakalı problem. Draft ettikleri oyunculardan Nick Swisher hariç. Onu da ilk turda draft ediyorlar. Babası eski bir oyuncu. Yankizde falan da oyun Swisher. Kalan adamların hepsinin bast çıkması. Çok komik oyuncular draft ediyorlar. Mesela Jeremy Brown filmde görüyoruz. Şişman mişman 3 maç falan oynuyor herhalde Major League’de. Öyle bir şey. Eee, Colangelo muydu, Colantino muydu? Brian öyle bir adam alıyorlar. Alt lig menajerlerinden biri arıyor. Oğlum bana aldığınız işte Infielder’ın third basem olsun memeleri var diyor. Böyle abuk sabuk tipleri hani şişman. Bunu draft etmeyin denen adamları falan draft ettikleri deneysel bir süreçten geçiyorlar. Hatta bir herif var abi. The Creature diyor buna. Şeyler yaratık diyor. Scoutlar topu böyle kolunu falan çevirerek değişik bir şekilde atıyormuş. Yani hani her attığında kolunun çıkması lazım diyorlar. Tamam mı? Onu falan da draft ediyorlar. Ve o biz bunu bulduk, manibol yaptık dedikleri adamlardan hiçbir altı olmuyor hocam. 2002 2003’te yani kitap yazıldıktan sonra da 2003’te 2004’te iyi yıllanmıyor. Bir tek Kevin Yukidis var bahsettikleri. All Star üzerinde Red Sax’la falan oynayacak çok isteyip alamadıkları bir oyuncu doğru. Onun dışında eee çok da başarılı olamıyorlar drafta. Bu da ikinci bir eksisi diyebiliriz. Beyzbol çevrelerinde de bu kitabın iyi bir hikaye ama Bilibe’nin biraz kendi piarını yapmak ve o o seneyi olduğundan daha da iyi kendini falan göstermek amacıyla yazdırdığına dair de bir görüşte hakimdir. Çünkü scoutlar dediğimiz gibi ve takımın antrenörü de o yıl ki bu olaylar tam böyle değildi diyor. Evet. Kitap önce bir drama ekliyor. Film daha büyük bir drama ekliyor ama yine de çok güzel hocam. Çok güzel film canım. O hemfikir olduğumuz Fabi hocam güzel film yani çok iyi yani takım kurma menajerlik falan FM falan seviyorsanız bu filmi de seversiniz futbolaması tam öyle bir mantık kesinle yani yönetim konusunda niyetiniz varsa bu filmi sevmeme imkanınız yok ama ben filmden tarih biraz uzattık lafı biliyorum ama son bir noktaya değinmek istiyorum burada Bilin yani biraz kendisini övüyor piyarını yapıyor diyoruz ama sonuç olarak beyzboldaki bu dönüşümün tam olarak herkese yayılmasının başlamasının da bir sebebi bu. Bence etkisi var. Evet. Ya daha genele yayılmasının en önemli sebeplerinden biri 2002 AL atletics takımı. Evet ben kanalımda video yaptım. Bunu anlatıyorum. Leverkusen iki orta saha oyuncusu o zaman şey diyorlar ya hoca mesela iyi efor verdin seni oynattım falan ve oyuncular da kafaya takıyor. Ben bir hafta oynuyorum öbür hafta niye oynamıyorum ve iyi efor ne demek abi? Bunun bilimsel bir karşılığı var mı diye. Hatta o futbolcular bir dönem şeye katılmaya başlıyor. Seminerlere. Bu analitik seminerleri yeni başladığını 2010 falan herhalde tarih. Bununla ilgili en iyi hikaye Leverkusen olabilir. Bir takım scoutunu şeyle yolluyor maça. Hangi oyuncuyu aslında izlemesi gerektiğini söylemeyerek sadece maça yolluyor. Bunu deniyorlar ve bundan daha çok verim alıyorlar. Bir ön yargı oluşuyor ya ister istemez. Ben seni izlemeye geldim. Alpastan ayığı izleyeceğim. Tamam mı? Sana bakarak bir aslında ön yargı ve fikirle geliyorum. Onu engellemek için onun yerine dikkat çekecek oyuncu sensin sahada. Atıyorum Güney Amerika’da bir maça gittim. O maçı sadece izlemesi için yolladıkları falan taktikler geliştirilmiş. Eee futbolda da çok fazla istatistik var artık. İşte ceza sahasında topla buluşma falan eskiden beri olmalıydı ama ben futbol istatistikten uzak 30 metreden vurulan bir oyun ya. Futbol istatistiklerden uzak kalmalı. İstatistik e en açıklayamayacağız sporun futbol olduğunu kabul etmeli. Bu takımın bir etkisi var. Aynısı da NBA’de eee Daryl Mor’nin kendi voleyboluyla birlikte gördük. lig takımlarına üçlük attırması sürekli tabii orada da bir basketbol değişim oldu ama takım onun da videosunu yaptım hocam ben de bayağı Türkiye manibol şubesi gibiyim ası şu an unutmuşuz ya yiğit bey kendi fiyarını yapıyor deriz manibol üzerinden de bilin sahtekarsın diye ona sataşar hocam kaliteye bak ama polemiği bile bilinle kuruyoruz yani. Hedefe bak. Şunu diyeceğim. Bu devrimi yapanlar hep bir şanssız olur ya. Hocam yağmur yağarken kapıdan ilk çıkan her zaman ıslanır. Arkadakine de der ki yağmur yağıyor. Şemsiye al. Bence burada bitirelim. Hoşça kalın. Haftaya sekretaryatta görüşmek üzere.

Spor Sergi kanalından herkese merhaba! Kanalımızın yeni içeriği olan Film Bahane’nin yeni bölümünde Yiğit Tezcan, Engin Efe Uçar ve Alpaslan Yiğit Ayık, Moneyball filmindeki sahneleri detaylı şekilde inceledi. İyi seyirler!

#moneyball | #film | #sporsergi

🔥 Spor Sergi’ye hoş geldin! Burada Spor Sergi kültürünü yaşatmak için sevdiğimiz insanlara sevdiğimiz sporu anlatıyoruz.

👉 Abone ol, sporu birlikte yaşayalım!

www.youtube.com/@SporSergi

💡 Videoyu beğendiysen, kanalımızdaki diğer içeriklere de göz atmayı unutma.

Spor Sergi, klasik bir spor kanalı değil!
⚡ Daha eğlenceli, daha samimi ve tam sporseverlere göre.
Güncel, dinamik ve eğlenceli videolarla sporu ekrana değil, tam kalbine getiriyoruz.

📲 Sosyal Medyada da Beraberiz!
Twitter: @SporSergi
Instagram: /sporsergi
TikTok: @sporsergi

26 comments
  1. Ödevimizi yaptık Moneyball u 4. Kez izledik geldik. Keyif keyif keyif. Hele ki benim gibi istatistik manyağı için nefis keyifli. Beyzbolu bu kadar anlaşılır anlatan başka adam da bulamayız bence. Diline sağlık yiğit Tezcano

  2. Yiğit Hocam ülkede spor konusunda en iyi hikaye anlatıcısısın ve olduğun içerikleri keyifle dinliyorum, yaklaşık 1 ay önce Beyzbola ilgi duymaya başladım fakat hala izlerken hiçbir şey anlamıyorum bu konuda tavsiyelerini alırım hocam.

  3. Ne olursa olaun bu icerigi duzenli yapmaya devam edin lutfen. Hepsi izledigim filmler ama tekrar izlemek icin sebep yaratiyor sohbetiniz ve yorumlariniz.

  4. hepinizin emeğine yiğit hocanın ağzına sağlık filmi ve gerçek hikayeyi sizden dinlerken çok keyif aldım.

    beyzbol ilginizi çektiyse ama öğrenmekte zorlanacağınızı düşünüyorsanız, beyzbolu 5 senedir aktif takip eden ve mlb the show'da 1300 saati devirmiş biri olarak ilk tavsiyem hiçbir şey anlamasanız bile boş vaktinizde highlights videosu (imkanınız varsa maçların tam halini) izlemeniz olur. beyzbol bir yerden sonra tekrar eden bir spor olduğu için başta ne olduğuna dair hiçbir fikriniz olmasa da aynı olaylara ve senaryolara tekrar tekrar maruz kaldıkça anlamaya başladığınızı farkedeceksiniz.

    ben bu sporla pandemi döneminin başlarında, youtube anasayfamda önerilen videolara düşen "2016 world series game 7" sayesinde tanışmıştım. maçın atmosferi beni öyle bi içine çekmişti ki elim maç sonuna kadar hiç videoyu kapatmaya gitmedi bile. o deneyimin üstüne bir süre neredeyse her gün beyzbol ile ilgili tüketebileceğim ne kadar içerik varsa tüketmeye çalıştım. yaklaşık 2-3 hafta içinde de oyunu rahatça izleyip takip edebilecek duruma geldim. ben beyzbolu çok seviyorum ve umarım ilerde düzgün bir sahada oynama imkanı bulurum. ekran başında mlb the show oynarken bile hala ilk günkü keyfi alabiliyorum. size de şiddetle tavsiye ediyorum.

    eğer izlemeye karar verdiyseniz, tabii ki yukarıda bahsettiğim gibi siz de ilk başta 2016 world series game 7 (hatta bütün seriyi) izlerseniz hiç pişman olmazsınız ama 2025 ALCS ve 2025 world series canlı izledikten sonra top 5 listem bir anda alt üst oldu diyebilirim nolur siz de izleyin 😀

Leave a Reply